Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın-İş), İstanbul’da düzenlediği asgari ücret eyleminde, 2024 yılında asgari ücretin 4 kez artırılması yönünde çağrıda bulundu.
2024 yılı asgari ücretinin belirlenmesine günler kala, DİSK Basın-İş İstanbul Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde eylem düzenledi.
‘NE KADAR ÇOK MÜCADELE EDERSEK ASGARİ ÜCRET O KADAR ÇOK ARTACAKTIR’
Burada yapılan ve gazeteci Diren Yurtsever tarafından okunan basın açıklamasında, 11 bin 402 lira olan mevcut asgari ücretin açlık sınırının altında olduğunu ifade edildi. DİSK’e bağlı Birleşik Metal-iş Sendikası’nın verilerini aktaran Yurtsever, verilere göre gıda için aylık harcanması gereken tutarın 12 bin 998 lira olduğu kaydetti. Asgari ücretin mücadeleyle artacağını vurgulayan Yurtsever, “Bu asgari ücret tiyatrosunda verilen zamların daha eve gitmeden cebimizden uçacağını biliyoruz ve yine biliyoruz ki ne kadar çok mücadele edersek asgari ücret o kadar çok artacaktır.” ifadelerine yer verdi.
‘MUHABİRLER VE EDİTÖRLER AÇLIK SINIRINA MAHKUM EDİLİYOR’
Diren Yurtsever, DİSK Basın-İş’in örgütlü olduğu medya, yayıncılık ve matbaa işkollarında asgari ücretin normal ücret durumuna geldiğine dikkat çekti. Matbaa işçilerinin uzun yıllardır örgütsüz ve güvencesiz bir şekilde asgari ücretin altında ücretlerle çalıştığını dile getirdi. Yayınevlerinde çalışan editör, çevirmen ve grafikerlerin asgari ücretin altında ücret aldıklarından söz ederek, “Sevdikleri bir iş yapmanın bedelini bazen asgari ücretin de altında ücretler karşılığında, birçok durumda sosyal güvenceleri olmaksızın çalışarak ödüyor.” dedi.
Birçok genç gazetecinin medyada staj adı altında ücretsiz çalıştırıldığına işaret eden Yurtsever, “Yöneticilerin astronomik ücretler aldığı ortamda, mesleklerine olan bağlılıkları da istismar edilen muhabirler, editörler açlık sınırına mahkum ediliyor” ifadelerini kullandı.
‘ASGARİ ÜCRET YILDA 4 KEZ ARTIRILSIN’
Hükümetin bu yıl asgari ücreti bir kez arttıracağını anımsatan Yurtsever, bağlı oldukları DİSK’in asgari ücretin yılda dört kez artırılması talebini tekrarladı. AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında “Asgari ücretle çalışanları enflasyona ezdirmeyeceğiz” açıklamasına tepki gösterdi. Yurtsever, asgari ücretli emekçilerin enflasyona ezdirilmemesine ilişkin “Bunun yolu, asgari ücretin genel ücret değil, çıplak taban ücreti olmasından geçer. Kimsenin asgari ücret karşılığında çalışmamasından geçer” şeklinde konuştu.
‘SOFRALARINDAN AÇ KALKILMAYAN, GECELERİNDE AÇ YATILMAYAN BİR ÜLKE İSTİYORUZ’
DİSK Basın-İş’in yaptığı yazılı açıklamada ise şu sözlere yer verildi:
“Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2024 yılının asgari ücretini belirlemek üzere pazartesi günü yaptığı ikinci toplantıda bir rakam telaffuz edilmedi ama toplantıya katılan işçiler gerçekleri telaffuz etti; ‘Biz de çocuklarımıza peynir almak istiyoruz’ dediler. ‘Asgari ücretle çalışan 8 milyon emekçi var, bunlar aileleriyle birlikte 13 milyon kişi ediyor. Bu insanların sofradan aç kalkmamaları için güzel bir ücret istiyoruz’ dediler.
Bu ülkede emeğiyle yaşayan herkes gibi biz de sofralarından aç kalkılmayan, gecelerinde aç yatılmayan bir ülke istiyoruz.
Konfederasyonumuzun üyesi Birleşik Metal-iş Sendikası’nın raporuna göre açlık sınırı, yani sadece gıda için harcanması gereken minimum aylık tutar 12 bin 998 lira, diğer harcamaların da hesaba katıldığı yoksulluk sınırı ise 44 bin 718 lira.
‘BAZI YERLERDE ASGARİ ÜCRETİN BİLE ALTINDA ÜCRET ÖDENİYOR’
Bugün sendikamızın örgütlü bulunduğu medya, yayıncılık ve matbaa işkollarında da asgari ücret normal ücret halini almış durumda. Bazı yerlerde bankaya yatırılan ücretin bir kısmının elden geri alınması dayatmasıyla asgari ücretin bile altında ücret ödeniyor.
Asgari ücretin sefalet ücreti olarak yaşandığı alanlardan birisi de matbaalar. Uzun yıllardır örgütsüz ve güvencesiz çalışmaya mahkum edilen işçiler birçok yerde asgari ücretin de altında çalışıyor. Pandemi döneminde, iş kazalarının ve iş cinayetlerinin yoğun yaşandığı İstanbul’un Topkapı bölgesinde ve çevresindeki işletmelerde, işçiler durmaksızın çalıştırılmalarına rağmen sahipsiz bırakıldı. Meslek hastalıkları ile cebelleşen ve son dönemde göçmen emeğinin katmerli sömürüsüyle, fazladan baskı altına alınan matbaa işçileri güvencesiz yaşamaya mahkum ediliyor.
‘MUHABİRLER VE EDİTÖRLERE AÇLIK SINIRI REVA GÖRÜLÜYOR’
Medyada birçok genç gazeteci, staj adı altında ücretsiz çalıştırılıyor, birçok yerde asgari ücret olağan ücret halini almış durumda. Yöneticilerin astronomik ücretler aldığı ortamda, mesleklerine olan bağlılıkları da istismar edilen muhabirler, editörlere açlık sınırı reva görülüyor.
Yayınevlerinde çalışan veya yayınevleri için çalışan editörler, çevirmenler, grafikerler sevdikleri bir iş yapmanın bedelini bazen asgari ücretin de altında ücretler karşılığında, birçok durumda sosyal güvenceleri olmaksızın çalışarak ödüyor.
Bu asgari ücret tiyatrosunda verilen zamların daha eve gitmeden cebimizden uçacağını biliyoruz ve yine biliyoruz ki, ne kadar çok mücadele edersek asgari ücret de o kadar çok artacak.
Asgari ücret, emekli maaşlarından işsizlik sigortasına, kıdem tazminatlarına kadar, emekçilerin birçok farklı gelirini de etkiliyor. Ayrıca bugün asgari ücret genel ücret halini almış durumda. O yüzden asgari ücret tüm emekçilerin sorunudur.
‘ENFLASYONUN BU KADAR YÜKSEK OLDUĞU BİR ÜLKEDE BİR ARTIŞ KABUL EDİLEMEZ’
AKP iktidarı, bu yıl, geçen iki yıldan farklı olarak asgari ücrette bir kere artış yapılacağını dillendirdi. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir dönemde değil bir artış, yılda iki kere artış dahi kabul edilemez. Konfederasyonumuz DİSK’in de talebi asgari ücretin yılda dört kez artırılmasıdır.
AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu komisyonun toplandığı gün, ¨Asgari ücretle çalışanları enflasyona ezdirmeyeceğiz¨ ifadesini kullandı. Bunun yolu, asgari ücretin genel ücret değil, çıplak taban ücreti olmasından geçer. Kimsenin asgari ücret karşılığında çalışmamasından geçer. Asgari ücret, öngörülen enflasyon oranı olan yüzde 39,5 arttırıldığında açlık sınırını ancak aşıyor ve yoksulluk sınırına ulaşamıyor. Kaldı ki açıklanan resmi enflasyon oranları gerçeği yansıtmıyor. Bu yetmezmiş gibi önümüzdeki yıllarda asgari ücretin ve emekli maaşlarının hedeflenen enflasyon oranında artırılacağı konuşuluyor. Bu, emekçileri ve emeklileri yalanlarla açlığa mahkum etmek anlamına gelir.
Geçen 5 yılda, emekçiler ve emekliler ‘yüksek enflasyon düşük ücret’ rejimiyle yoksulluğa, yoksunluğa mahkum edilirken patronların kârının 8 kat arttığını biliyoruz.
‘YAZDIĞIMIZ, BASTIĞIMIZ HER HARFİN HAKKINI ALACAĞIZ’
Tam da bu yüzden, asgari ücret enflasyon oranının üstünde artmalıdır, çünkü yükselmesi gereken patronların kâr oranı değil, emekçilerin refahıdır.
Biz medya, yayınevi, matbaa emekçileri olarak, diğer emekçi kardeşlerimiz gibi, asgari bir hayata razı olmadığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Yazdığımız, bastığımız her harfin hakkını alacağız.
Biliyoruz ki işçilerin birliği sermayeyi de iktidarı da yenecek.”
0 Yorum Yapıldı