Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Hatay’ın Defne ilçesinde yapılmak istenen “Kalker Ocağı, Kırma Eleme Tesisi ve Hazır Beton Üretim Santrali Projesi” için Hatay Valiliği tarafından verilen “ÇED gerekli değildir” kararını Meclis gündemine taşıdı. Şık’ın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Maden sahasında oluşacak her tür kirliliğin bölge insanı üzerindeki sağlık etki değerlendirmesine ilişkin bir raporlama var mı” ifadelerine yer verdi.
Maraş merkezli depremlerde büyük yıkım yaşayan Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Döver mahallesi mevkisinde, Hatay Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından Kalker Ocağı, Kırma Eleme Tesisi ve Hazır Beton Üretim Santrali yapılmak isteniyor.
YURTTAŞLARDAN ‘HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATMA’ KARARI
Söz konusu projeye ilişkin Hatay Valiliği tarafından “ÇED gerekli değildir” raporu verilirken, depremde büyük zarar görmüş bölgede halk sağlığına ve doğaya zarar vereceği öngörülen projeye karşı yurttaşlar, hukuki süreç başlatma kararı aldı.
TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanıtlaması istemiyle verilen soru önergesinde Şık, şu ifadelere yer verdi:
“Söz konusu maden bulunduğu bölge 6-7 Şubat 2023 yılında yaşanan depremlerle büyük zarar görmüş olup bölge sakinleri tarafından ilgili projenin toplumun halk sağlığını etkileyeceği, doğaya zarar vereceği ve maddi manevi zarara sebep olacağı için karşı çıkılmaktadır. Bölgede bulunan yurttaşlar tarafından söz konusu projeye karşı hukuki süreç başlatılmasına ilişkin karar alınmıştır.
‘ŞEHRİN YENİDEN İNŞASINDA MESLEK ÖRGÜTLERİ VE YURTTAŞLAR BİLEŞEN HALİNE GETİRİLMEDİ’
Proje Tanıtım Dosyası’nda ‘Yapılması planlanan proje ile 06.02.2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremler nedeni ile Hatay İline ait Altyapı, Üstyapı, Ulaşım Yolları ve Deprem Konutları Projeleri’nin yapımında kullanılmak üzere ham madde tedarikinin sürekliliği sağlanacaktır’ denmiş olsa da şehrin yeniden inşasında Kamu Kurumuna Haiz Kuruluş niteliğindeki meslek örgütleri, bölgenin bizzat yaşayan yurttaşları sürecin herhangi bir bileşeni haline getirilmemiştir.”
‘MADEN SAHASINDA OLUŞACAK KİRLİLİĞİN SAĞLIĞA ETKİSİ RAPORLANDI MI?’
Şık’ın, Bakan Özhaseki’ye yönelttiği sorular ise şu şekilde:
- Bölgedeki diğer maden projeleri de dikkate alınarak Kümülatif Etki Değerlendirme Raporu hazırlanmış mıdır?
- ÇED Raporu öncesinde hazırlanan Proje Tanıtım Dosyası’nda flora fauna envanter çalışması eksikli bilgiler içermekte olup proje sahasına ilişkin olmaktan öte Hatay iline ilişkin veriler içermektedir. Söz konusu PTD dosyası uzmanlarınca incelenmiş midir?
- Gerçekleştirilecek maden faaliyetinin bölge insanının tarım ve hayvancılık faaliyetlerine ilişkin olası etkilerine dönük bir raporlama yapılmış mıdır?
- Bölgedeki orman varlığının her geçen gün azaldığı ve yaşanan biyoçeşitlilik krizi dikkate alınarak “ÇED Gerekli Değildir” kararının iptal edilmesi ve “ÇED Gereklidir” kararı verilmesi düşünülmekte midir?
- Maden sahasında yapılacak patlatmalar ve faaliyetler sonucu oluşacak her tür kirliliğin bölge insanı üzerindeki sağlık etki değerlendirmesine ilişkin bir raporlama söz konusu mudur?
0 Yorum Yapıldı